Çoğu erkek için erkekliğin en önemli kurallarından biridir araba sürmek. Şayet imkan olsa annelerinden o şekilde çıkacaklarına kesin gözüyle bakıyorum. Ancak şahsım adına bu durum tamamen tersi. Şöyle ki normal bir şoför aracını eğlence amacıyla yada ulaşım amacıyla kullanırken, benim için durum öbür arabalara dokunmadan gideceğim yere en kısa ve hızlı yoldan gitmektir. Çoğu şoför için rüya dolu geçen yolculuklar bana kabus gibi gelmekte, " Acaba ben araba sürmek için evrilmedim mi lan ? " soruları kafamı kurcalamaktaydı. Bu işi bilen birini taklit edersem sorunumun çözülebileceği aklıma geldi (doğadaki bukelemun hesabı).
Tabi ki bu işi bilen kişiler halk arasına bilinen adlarıyla "dolmuşçu"lar idi. Gözüme ilk kestirdiğim dolmuşa atlayarak gözlemlemeye başladım. Gelin gözlemlerime hep beraber bakalım.
Bak oğlum işte orada dolmuş durağı ( Temsili Resim )
1) Öncelikli olarak dış görünüşü gözlemleyelim. Benim deneğim ( kendisine Mr.X diyelim ) taş çatlasın 25 yaşında yağız bir anadolu delikanlısıydı. Saçında yaklaşık 2 kutu jöle, elinde gümüşten bir tesbih ve kanuni kayığı ayakkabıları vardı. Doğrusu o ayakkabılarla nasıl pedal hakimiyeti kuruyor ve bizi şarampole yuvarlamıyordu gerçekten inanılmaz bir mesele bu. İlk işim bunu denemek olmalı (Kendine not: Yarın samanpazarına git !)
2) Daha sonra Mr.X'in sürüş yeteneklerini gözden geçirmenin vakti gelmişti. Mr.X aynı bir heavy metal bateristi gibi beynini 3 parçaya ayırmayı ve bu her parçayı ayrı ayrı kullanmayı öğrenmişti. Kendisi hem para üstü dağıtıyor aynı zamanda aracı idare ediyor ve bi yandan da yoldaki diğer şöförleri küfredebiliyordu. Bu takdire şayan hareketi gerçekten beni kendine hayran bıraktı.
3) Görünüş ve sürüş konusunu kaptığıma göre sırada tek şey kalmıştı. Evet tahmin ettiğiniz gibi bu şey davranıştan başka bişi değil. İlk gözlemlerimi çatırmadan yaptığımdan dolayı ( i love levye ), dolmuş kalabalıklaştıkça ilgimi daha da yönelttim bu genç şoföre. Her vites atışı sanki, vites onu dolandırıp yurt dışına kaçmışta Mr.X onu Dortmund'ta bir barda yakalamış gibi gibi sert ve hoyrat. Pedalların durumuna gelince onlarda fillerin altında kalan çimenden daha çaresiz gözüktüler gözüme. Kendisi araç kullanırken duruma hakim ve " Çarpar önüme katar götürürüm lan" modunda takılmakta olan bir arkadaş.Tamamdır ben kaptım bu işi !
Gelelim bu gözlemler sonucu kendimde yaptığım değişikliklere ;
- Öncelikle arabanın şoför koltuğu ile yolcu koltuğu arasına bozuk para kutusu yaptırıp üstüne "ALLAH KORUSUN" ve "MÜLK ALLAHINDIR" yazdırdım.
- Daha sonra ufak dikiz aynalarımı dolmuş aynalarıyla değiştirerek aracımı modifiye ettim.
- Şoför koltuğumu değiştirerek "havalı dolmuşçu koltuğu" aldım.
- Annem "müsait bir yerde" demeden indirmiyorum. Geçenlerde Eskişehir il sınırına kadar gittik o yüzden.
- Ve en önemlisi yolda magandaca hareket edip, kız gördüğümde havalı kornamı çalıştırıyorum.
Bunlar sayesinde ben sorunlarımdan kurtuldum. Sizde başarabilirsiniz. Bir sonraki yazımda ( şayet ki olur ise ) görüşmek dileğiyle iyi akşamlar sayın okurlar.
Sen benimsin bahar gözlüm ( Temsili Resim )