Malumunuz final dönemi , dolayısıyla öğrenci insanın dinç kalması gerekli.Ben de bu nedenden ötürü, sabahlayayım da derslerime çalışayım (yalana bak) düşüncesiyle kendimi kahveye, cappucinoya boğdum. Ancak her içtiğim bardak daha da uykumu getiriyor, her yudum beni rüyalar alemine bir adım daha yaklaştırıyordu.
Sabah kendimi kamu yönetimi kitabına sarılmış halde buldum. Dışarıdan bakan için hoş bir görüntü olmadığının farkındayım . Genç bir erkek ile kamu yönetimi kitabı aynı yatakta sarılmış yatıyorlar . Ancak bol miktarda kafein almıştım ve geceye dair hiç bir anı yoktu kafamda. Hemen kamu yönetimi kitabının sayfalarını karıştırmaya başladım. Max Weber'in bana sırıtan bir fotosuyla kendime geldiğimde saat çoktan öğle olmuştu.Sınava gitmeli ve bu lanetli geceyi aklımdan çıkarmalıydım.
Kafeinden önce Max Weber , Kafeinden sonra Max Weber
Ancak pes etmedim. Kafein beni bu kadar kolay yıkamazdı. Bu sefer kahve ile yetinmeyecek , kafeinin babası olan " Red Bull " içecektim. Akşam olduğunda planımı uygulamaya koydum. İlk teneke(?)den sonra uyku namına bir şey kalmadı, her şey planıma uygun işliyordu.
Ancak ne olduysa 2. tenekeden sonra oldu. Oda bana dar gelmeye başladı. Şener Şen'in gençliği gibi bir havaya büründüm. Yerimde duramıyor, sayfalarca yazı okuyor ancak kelimeler gözümde bir anlam ifade etmiyordu. Bunun üstünden ancak kahve gelir diyerek gene kahveye yöneldim (denize düşen yılana sarılır). Sabah yine bir utanç tablosu beni bekliyordu. Bir yanımda siyaset bilimi, diğer yanımda türkiye ekonomisi. "Gerçekten uslanmaz bir insanım" diye içimden geçirirken erken saatlerde sınavım olduğu aklıma geldi . Max'ın bakışlarıyla karşılaşmamak için, hızlıca giyinip arkama bile bakmadan evden çıktım.
Red Bull'un Bünyedeki Etkileri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder