23 Şubat 2013 Cumartesi
2011-2013
yıl 2011
her zamanki gibi beni çağırdı yanına , ancak ben arkadaşlarımla buluşacağımı kendisine sonradan uğrayacağımı söyledim. hiç kırılmadı bana , bir şeyde söylemedi. tamam oğlum sen bilirsin demekle yetindi. ben ise bu durumu önemsemeden gene bildiğimi okudum ziyaretine gitmedim , onu ihmal ettim. bir hafta sonra aramızdan ayrılacağını bilmeden , ona güle güle bile diyemeden, belki de diyeceği son şeyleri duyamadan ve onu son kez göremeden. son kez ağzımı doldura doldura "dede" diyemeden gitti . insan kaybedince farkediyor, seni çok özledim. belki çok yakın değildik ama dediğim gibi. sen benim tek dedemdin bana göstermesen de beni sevdiğini hissedebiliyordum. hayattaki en büyük pişmanlığın nedir diye sorsalar , dedemi son kez görememek derim. cenazende tabutuna bile yaklaşamadım . biliyordum eğer yaklaşırsam bende senle toprağa girecektim. ama ne olur anla beni ne olur anla.
yıl 2013
bu klavyenin başında pişmanlıklarla dolu bir insan var.keşkelerle yaşayan, keşke hayatta olsan keşke sana ziyarete gelebilsem diyen bir insan.sadece son bir kez görsem, tek şans. hayatta olsan , ölüm bizi ayırmasa gene senin değerini bilemezdim belki ancak biliyorum aptallık ettik yapmamalıydım. senden binlerce kez özür diliyorum ,yapamadım sana yaklaşamadım, ziyaretine gelemedim. ölümünün üzerinden çok geçmemesine rağmen , senle çok yakın olmamamıza rağmen çok özledim seni. biliyorum bunları sana söylemeliydim ancak, aramızdaki duvarlar yüzünden yaklaşamadım sana. seni seviyorum dede diyemedim , demeliydim evet, yapmalıydım bunu. biliyorum yeri burası değil , zamanı da bu değil ama bugün gene aklımdaydın. hep olacaksın canım dedem benim. söz ankaraya döneyim ziyaretine geleceğim , bu kez en sevdiğin çiçeklerle hemde.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder