23 Mart 2013 Cumartesi

Almanlar ve Demet Akalın

            Merhaba arkadaşlar bu hafta değineceğim mesele aslında hepimize yakın bir konu. Alkol alımı ile doğru orantıda azalan müzik zevkinden bahsedeceğim. En azından kendi adıma söylemek gerekirse alkol tüketimim arttığı zaman müzik zevkimde gözle görülür şekilde bir düşüş oluyor . Ayıkken elimde şarabım (bkz: ayıkken elde şarap), şömine karşısında jazz dinleyen bir insanda değilim tabi sözlerim yanlış anlaşılmasın. Benim bahsettiğim düşüş en dibe iniş, bir nevi ground zero. Normal zamanda türkçe müzik dinleyemeyen bünyem, en ufak promili gördüğünde demet akalın ile eller havaya yapabilecek kıvama geliyor. Normal günlerde Opeth, Radiohead dinleyen bir insanken alkol aldığımda gülşen, serdar ortaç falan dinliyorum sayın okurlarım. Bir nevi " Dr. Jekyll ve Mr. Hyde " olayı söz konusu. Hatta geçen gün kendimi zu spat'in nakaratına eşlik etmeye çalışırken yakalayınca durumun iyiye gitmediğini farkettim. İşin ilginç yanı, alkollüyken gayet güzel almanca konuştuğumu düşünüyor olmam.
          Ha bu arada almanca demişken, almancanın o gizemli dünyasına da değinmeden olmaz. Her şeyleri gibi dillerini de mantığın üstüne oturmuş sayın mekanik alman arkadaşların. Acaba nasıl daha zorlaştırabiliriz , nasıl başka ırklardan insanlar dilimizi anlayamaz diye oldukça kastırdıkları, sırf bu yüzden 2.dünya savaşına ağırlıklarını vermediklerini ve başarısızlığa sürüklendikleri insan düşünmüyor değil. Hadi "tatlı" demeyelim ama onun yerine " masaya sonradan gelen"(nachtisch) diyelim diye düşünen ilk almanın ellerinden öpüyorum, adolf hitler imzalı mesut özil formasını evine yolluyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder